ÖZÜ: Konut kredisi sözleşmesinde, kredi borçlusuna Hayat Sigortası yaptırılması zorunluluğu bulunduğu, ilgili banka şubesince ilk primin de kesildiği, bir süre sonra da kredi borçlusunun vefat etmesi üzerine , hayat sigortasının yaptırılmadığının ortaya çıkması üzerine, kredi taksitlerinden sorumlu olunmadığına dair menfi tespit davasında bankanın kusurlu olduğuna dair …Faydalı olması dileklerimle… Antalya Barosundan Av.Mehmet KAYA-1264
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/14944
K. 2011/3876
T. 24.3.2011
• MENFİ TESPİT İSTEMİ ( Sigorta Priminin Kesilmiş Olmasına Rağmen Teknik Arıza Nedeni İle Genel Müdürlük Hesabına Aktarılmadığı ve Bu Durumun Davalı Bankanın Kusurundan Kaynaklandığı Gerekçesi İle Davanın Kabulü Gerektiği )
• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Menfi Tespit İstemi - Sigorta Priminin Kesilmiş Olmasına Rağmen Teknik Arıza Nedeni İle Genel Müdürlük Hesabına Aktarılmadığı ve Bu Durumun Davalı Bankanın Kusurundan Kaynaklandığı Gerekçesi İle Davanın Kabulü Gerektiği )
• SİGORTA PRİMİNİN KESİLMİŞ OLMASI ( Teknik Arıza Nedeni İle Genel Müdürlük Hesabına Aktarılmadığı ve Bu Durumun Davalı Bankanın Kusurundan Kaynaklandığı Gerekçesi İle Davanın Kabulü Gerektiği - Menfi Tespit İstemi )
2004/m.72
ÖZET : Dava, menfi tespit istemidir. Davalıların murisi ile davalı banka arasında konut kredisi sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme uyarınca kredi borçlusuna Hayat Sigortası yaptırılması zorunluluğu bulunduğu, ilgili banka şubesince ilk primin de kesildiği, bir süre sonra kredi borçlusunun vefat etmesi üzerine, davalı bankanın kredi taksitlerini mirasçı olan davacılardan talep edip, tahsilatta bulunduğu, sigorta priminin kesilmiş olmasına rağmen teknik arıza nedeni ile Genel Müdürlük hesabına aktarılmadığı, bu durumun davalı bankanın kusurundan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Z. Y. ile davalı banka arasında Konut Finansman Kredisi imzalandığını, sözleşme uyarınca, taşınmaz için hem konut hem de zorunlu deprem sigortası ayrıca muris için hayat sigortası yaptırılması zorunluluğu nedeni ile Hayat Sigortası yaptırmak üzere muris Z. Y.dan 2.60.-TL tahsil edildiğini, ancak bu paranın davalı bankanın elektronik sistemde arıza meydana geldiği için Anadolu Hayat A.Ş. hesabına aktarılamadığını ve sigortanın aktif hale gelmediğini daha sonra muris Z. Y.'ın vefat ettiğini, davalı bankanın kusuru nedeni ile Hayat Sigortası yapılamadığı için kredi tahsilatlarının müvekkili mirasçılar tarafından ödendiğini şayet sigorta yaptırılmış olsa idi taksitlerin sigorta tarafından ödeneceğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek, müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, müvekkili banka ile davalıların murisi Z. Y. arasında Konut Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca Hayat Sigortası yaptırılması zorunluluğu nedeni ile murisin bir miktar para bıraktığını, ancak bu paranın sistemden kaynaklanan arıza nedeni ile sigorta işlemi için kullanılamadığını, daha sonra da müşterinin takip etmemesi sonucu sigorta poliçesinin imzalatılamadığını ve sigorta yapılamadığını zaten murisin kalp hastası olduğunu, bu durumda hayat sigortası yapılamayacağını, müvekkilinin sigorta yaptırılamaması nedeni ile bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalıların murisi Z. Y. ile davalı banka arasında konut kredisi sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin 13.maddesi uyarınca kredi borçlusuna Hayat Sigortası yaptırılması zorunluluğu bulunduğu, ilgili banka şubesince ilk primin de kesildiği, bir süre sonra kredi borçlusunun vefat etmesi üzerine, davalı bankanın kredi taksitlerini mirasçı olan davacılardan talep edip, tahsilatta bulunduğu, sigorta priminin kesilmiş olmasına rağmen teknik arıza nedeni ile Genel Müdürlük hesabına aktarılmadığı, bu durumun davalı bankanın kusurundan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm banka vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.