MÜTEAHHİTLERE CEZALAR YOLDA
SUÇLU: GÖRÜŞ FARKLILIĞI
Maliye İdaresi yine çok tartışılacak, mükellefler ile davalık olacağı bir adım attı. Yıllardır süregelen oturmuş bir uygulama konusunda görüş değiştirildi ve bu konuda bir çok müteahhide özel usulsüzlük cezaları kesilmesi gündeme geldi. Konu bina teslimlerinde fatura kesilmesi zamanı ile ilgili. Bugüne kadar sürmüş olan uygulamada, ister işyeri olsun, ister konut olsun gayrimenkullerde fatura kesme fiili teslim tarihine bağlıydı.
İster proje olarak satılsın, ister inşaatın belli bir aşamasında satılsın, söz konusu gayrimenkul için müteahhit tarafından yapılmış tahsilatlar avans kabul edilir, fiili teslim anında da faturası kesilir ve müteahhit açısından gelir doğmuş sayılırdı. Fiili teslim tarihi olarak da yapı kullanım izin belgesinin düzenlenme tarihi esas alınırdı. Ancak yapı kullanım izin belgesi alınmamış olsa bile, bina tamamlanmış, alıcısına teslim edilmişse vergiyi doğuran olay gerçekleşmiş kabul edilirdi.
MALİYE GÖRÜŞ DEĞİŞTİRDİ
Maliye İdaresi, yakın zamanda bu görüşünü değiştirdi. Bu yeni görüşe göre, bina tamamlanmamış olsa dahi, kat irtifak tapusu devredildiğinde faturanın kesilmesi gerekiyor. Görüş değişikliği yeni olmasına rağmen geriye yönelik cezalar uygulanmaya başladı bile.
Oturmuş uygulamaya göre, yapı kullanım izin belgesini esas alarak fatura düzenlemiş inşaatçılara faturanın yasal süresinde düzenlenmemiş olması nedeniyle önemli miktarlarda özel usulsüzlük cezaları kesildi.
Ugulama birçok yönden haksız. İlk başta tapu devir tarihinin hiçbir önemi yok, gerek fatura kesme gerek KDV binanın açısından teslim tarihi esas alınmalı. Kaldı ki, bu yönde Maliye İdaresi'nin de çok sayıda görüşü var. Eğer bir görüş değişikliğine gidiliyor ise de bu geriye yönelik olmamalı.
Geçmişte de zaman zaman bu şekilde münferit uygulamalar oldu ama dava açan tüm mükellefler davayı kazandı.
BAKANLIKTA ÇELİŞKİDE
Üstelik Bakanlık görüşünde de çelişkiler var. Fatura kesme açısından tapu tarihi esas alınmalı derken müteahhitlere yapılacak KDV iadesi açısından bu kez fiili teslim tarihi esas alınıyor. 150 metrekareden küçük konutların tesliminde KDV oranı yüzde bir. Bu nedenle müteahhitlere bu konutlar teslimiyle yüklenip indiremediği KDV'ler iade ediliyor. Bu iadenin hak edilme tarihi olarak ise fili teslim tarihi yani yapı kullanım izin tarihi kabul ediliyor. Bu hem çelişki yaratan hem de uygulamada da büyük zorluklara neden olacak bir görüş.
Üstelik bu yeni görüş bakanlıkça hazırlanmış olup Meclis'e gönderilen yeni Gelir Vergisi Yasa Tasarısı ile de çelişiyor.
Yeni tasarıda şimdiye kadar hiç olmadığı bir şekilde, gayrimenkulde teslim tarihinin yapı kullanım izin belgesi tarihi olacağı açıkça yer alıyor. Yani tasarı yasalaşınca bakanlığın yeni görüşü “yasaya aykırı” hale gelecek. Durduk yere bu tartışma neden yaratıldı, zaten iş yükünden başını kaldıramayan mahkemelere neden yeni dava konuları çıkarıldı anlamak mümkün değil.